24 Temmuz gecesi gerçekleşen Kaymakama veda yemeği programında her ayrılıklarda olduğu gibi duygu yoğunluğu ve hüzün hakimdi.

Belediye Başkanı bir konuşma yaptı, ardından Kaymakam ve benim konuşmam-şiirim ile gece bağlanacaktı ki, Başkan tekrar geldi kürsüye.

Konuşmasında bana dogru şöyle ifadelerde bulundu; "Ne mutlu ki Of'umuzda şairimiz var, ressamımız var, profesörlerimiz var, paşamız var; elit meslek gruplarının hepsinden birçok temsilcimiz var. Ben kendisiyle bir dönem birlikte çalıştım ve kendisine 'Tahir Abi' diye hitap ederim.

Şimdi kendisinin izni olursa ben de çok beğendiğim bir şiiri okumak istiyorum":

GÜLÜ İNCİTME GÖNÜL

Çiçeklerle hoş geçin,

Balı incitme gönül.

Bir küçük meyve için

Dalı incitme gönül.

Konuşmak bize mahsus,

Olsa da bir güzel süs,

‘Ya hayır de, yahut sus.’

Dili incitme gönül.

Sevmekten geri kalma,

Yapan ol, yıkan olma,

Sevene diken olma,

Gülü incitme gönül.

Başın olsa da yüksek,

Gözün enginde gerek,

Kibirle yürüyerek

Yolu incitme gönül.

Mevlâ verince azma,

Geri alınca kızma,

Tüten ocağı bozma,

Külü incitme gönül.

Dokunur gayretine,

Karışma hikmetine.

Sahibi hürmetine

Kulu incitme gönül.

Bestami Yazgan'ın bu güzel şiirini okudu ve hatıra fotoğraflarını çekilip evlerimize gittik.

Daha sonra hissettiği halsizlik sonucu hastaneye giden Başkan, destinin pozitif çıktığını öğrendi.

Bizler Başkan ile gönülen yakın, fiziken uzak durduk, iyi ki öyle durmuşuz.

Kendilerine çok geçmiş olsun diyor, Allahh'tan acil şifalar diliyorum.

Bir an önce sağlığına kavuşup aramıza döner inşallah.

Tahir Bulut