Yavuz Bahadıroğlu'yla İstanbul'un Fethi Panelimize BTD. Salonunda gerçekleştirildi
“Kostantiniye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden emir ne güzel emir; onu fetheden ordu ne güzel ordudur.” Hadis-i Şerif
TDF Gençlik Kolları ve Bahçelievler Trabzonlular Derneğinin birlikte düzenlediği Yavuz Bahadıroğlu'yla İstanbul'un Fethi Panelimizi gerçekleştirdik, Hocamız ve İstanbul'un fethi konulu sohpet toplantımıza katılanlara teşekkür ederiz . TDF gençlik kolları.
DÜŞÜNCELERİNİZİ İNSANLARLA ÜCRETSİZ OLARAK PAYLAŞMIYORSANIZ
Gönül ister ki,insanlar ellerine bir parça “güç” geçirdikleri zaman,cetlerinin öcünü almak yerine “devlet yönetimi” görevlerini öne çıkaran faaliyetlerde bulunsunlar. Onlar bunu yapmayınca,bizlerin de “ılımlı olması” kolay olmuyor. Amelemizden memuruna, işvereninden siyasetçisine “hizmet görevi” yüklenen herkes,bir yerlere geldiğinde, ”despot, zalim,megoloman,intikamcı,çıkarcı” olmak yerine, yüklendikleri görevin “kamu hizmekarlığı” olduğununbilincinde olsalar daha iyi olmaz mı? Hizmet derecelerinde yükselmek,insana güç verir ama halkın rızası ile verilen bu güç “kamuya hizmetin en iyi şekilde verilmesini kolaylaştırmak içindir”. Yoksa,milletin başına demoklesin kılıcı gibi "ha kafanı kopardım ha koparacağım” tarzında tehdit etmeyi gerektiren bir güç değildir. Gelmiş geçmiş devletimizin başındakilerin büyük çoğunluğu da “demoklesin kılıcı” gibi tehdit unsuru görüntüsü vererek devlet yönetmeyi tercih etmelerinden kaynaklanan nedenlerle yazılarım “ılımlı” olamadığı gibi,halkımızın da “huzur” ile arası bu yüzden yoktur. Yeryüzüne yayılmış insanlık ailesinin,“düşmanlıklardan arındıracak”,hayvanlardan bitkilere kadar her "şeye adalet" getirecek bir “anlayışa” sahip olmasını diliyorum. Kamu adına verilen güç,bireysel duyguları tatmin aracı değildir. Olabildiğince “mutlak adaleti” yayma,yaşatma sorumluluğudur. Mısır Firavununun Hz.Yusuf gibi bir İbrani köleye Baş vezirlik vermesi,Hz.Yusuf'un mutlak adalete olan bağlılığı, ileriyi görme ve sorunlara ani pratik çözümler üretme yeteneğini Firavunun keşfetmesi,"işi yandaşa değil,ehline verme ilkesine" bağlılığı ile açıklanabilir. Oysa,1000 yıldır Müslüman devlet adamları,halkının refahı, devletinin bekası için,köle Hz.Yusuf'a saltanat bağışlayan firavunları bizlere aratır hale getirmiştir. Yeryüzünde adaleti savunan bir güç daima var olacaktır.Keykubat,bunların içinde bir toz tanesidir. Saygılarımla!!! Keykubat KENDİLERİ İÇİN PLAN YAPMAYAN MİLLETLER,BAŞKALARININ KENDİLERİ İÇİN YAPTIKLARI PLANLARA RAZI OLURLAR.Keykubat- İNSAN,PRANGA VURULMAKLA,KIRBAÇLANARAK ÇALIŞTIRILMAKLA, ESİR OLUR. ESİRLİĞİ YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSERSE KÖLE OLUR.!!! Keykubat VATANINIZA,DEĞERLERİNİZE,ÖZGÜRLÜĞÜNÜZE SAHİP,HER TÜRLÜ EMPERYALİZME,YERLİ İŞBİRLİKÇİLERİNE KARŞI ÇIKIN!!! Keykubat YÜREĞİNİZİN DERİNLİKLERİNDE OLUŞAN TEMİZ DUYGULAR VE SEVGİLER KARŞILIKSIZ KALMASIN-Keykubat
“devlet yönetimi” görevlerini öne çıkaran
faaliyetlerde bulunsunlar.
Onlar bunu yapmayınca,bizlerin de “ılımlı olması” kolay olmuyor.
Amelemizden memuruna, işvereninden siyasetçisine “hizmet görevi” yüklenen herkes,bir yerlere geldiğinde, ”despot, zalim,megoloman,intikamcı,çıkarcı” olmak yerine, yüklendikleri görevin “kamu hizmekarlığı” olduğununbilincinde olsalar daha iyi olmaz mı?
Hizmet derecelerinde yükselmek,insana güç verir ama halkın rızası ile verilen bu güç “kamuya hizmetin en iyi şekilde verilmesini kolaylaştırmak içindir”. Yoksa,milletin başına demoklesin kılıcı gibi "ha kafanı kopardım ha koparacağım” tarzında tehdit etmeyi gerektiren bir güç değildir.
Gelmiş geçmiş devletimizin başındakilerin büyük çoğunluğu da “demoklesin kılıcı” gibi tehdit unsuru görüntüsü vererek devlet yönetmeyi tercih etmelerinden kaynaklanan nedenlerle yazılarım “ılımlı” olamadığı gibi,halkımızın da “huzur” ile arası bu yüzden yoktur.
Yeryüzüne yayılmış insanlık ailesinin,“düşmanlıklardan arındıracak”,hayvanlardan bitkilere kadar her "şeye adalet" getirecek bir “anlayışa” sahip olmasını diliyorum.
Kamu adına verilen güç,bireysel duyguları tatmin aracı değildir.
Olabildiğince “mutlak adaleti” yayma,yaşatma sorumluluğudur.
Mısır Firavununun Hz.Yusuf gibi bir İbrani köleye Baş vezirlik vermesi,Hz.Yusuf'un mutlak adalete olan bağlılığı, ileriyi görme ve sorunlara ani pratik çözümler üretme yeteneğini
Firavunun keşfetmesi,"işi yandaşa değil,ehline verme ilkesine" bağlılığı ile açıklanabilir.
Oysa,1000 yıldır Müslüman devlet adamları,halkının refahı,
devletinin bekası için,köle Hz.Yusuf'a saltanat bağışlayan firavunları bizlere aratır hale getirmiştir.
Yeryüzünde adaleti savunan bir güç daima var olacaktır.Keykubat,bunların içinde bir toz tanesidir.
Saygılarımla!!! Keykubat
KENDİLERİ İÇİN PLAN YAPMAYAN MİLLETLER,BAŞKALARININ KENDİLERİ İÇİN YAPTIKLARI PLANLARA RAZI OLURLAR.Keykubat-
İNSAN,PRANGA VURULMAKLA,KIRBAÇLANARAK ÇALIŞTIRILMAKLA, ESİR OLUR. ESİRLİĞİ YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSERSE KÖLE OLUR.!!! Keykubat
VATANINIZA,DEĞERLERİNİZE,ÖZGÜRLÜĞÜNÜZE SAHİP,HER TÜRLÜ EMPERYALİZME,YERLİ İŞBİRLİKÇİLERİNE KARŞI ÇIKIN!!! Keykubat
YÜREĞİNİZİN DERİNLİKLERİNDE OLUŞAN TEMİZ DUYGULAR VE SEVGİLER KARŞILIKSIZ KALMASIN-Keykubat