İşte o Cümlenin sırrı
Ofluya nerelisin diye sorduklarında neden Trabzonluyum demeden önce Of’luyum dediklerini elbette biliyorsunuz?
Bize sorduklarında Trabzonluyum demeden önce neden Of’luyum deriz, çünkü Kurtuluş savaşında düşmana ilk kurşunu
İzmir’de Hasan Tahsin "15 Mayıs 1919",
Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam " 25 Kasım 1922" ,
Hatay'da Mehmet Çavuş (Mehmet Kara )"19 Aralık 1918" değil;
Ruslar, 24 Şubat 1916'da Rize'yi, 15 Mart 1916'da Of'u, 18 Nisan 1916'da Trabzon'u işgal ettiler.
Ruslara karşı ilk önemli direniş Of ile Rize arasındaki Baltacı Deresi'nde olmuştur. Bu direniş yaklaşık bir ay sürmüştür. Bu vesile ile Yerli halk muhacirliğe çıkma fırsatı yakalamıştır
Bu gerçeğe göre Anadolu işgaline karşı verilen Kurtuluş savaşında düşmana ilk kurşunu Oflular sıkmıştır. Of halkı tarihe mal olan Rus Ordularına karşı Of Savunmasını yapmış ve Kurtuluş Savaşı'nın Yapılması Gerektiği Fetvasının Oflu Bir Din Adamı olan Kamil Bey vermiştir.

Bu savaşta 1500 şehit verdiğimiz söylenmektedir, Bu şehitlerimizin kabirleri nerededir, Neden bakımlı, bilinir şehitliklerimiz yok, Mevcut şehitliklerimizdeki kabirler asri mezar gibi, Bunlarında Milli mücadele kahramanı olduğu simgeleyecek örnek bir mimari ile ihya edilmesini bekliyoruz.

BU UYGULAMAYI TRABZON İL İDARESİ NEDEN YAPMAZ
Of ahalisinin tarihe mal olmuş özellikleri;
Anadolu müdafaasında düşmana karşı sıkılan ilk kurşunun İzmir’de Hasan Tahsin'den çok önce Of direnişinde 1916 da Oflular tarafından Ruslara karşı atıldığını ve milli mücadelenin Of’tan başladığını,
Kurtuluş Savaşı'nın Yapılması Gerektiği Fetvasının Oflu Bir Din Adamı olan Kamil Bey tarafından verildiğini,
Doğu Karadeniz Cephesi'nde ki 5000 askerin 3000’den fazlasının Oflu olduğunu ve Ruslara resmi olarak 14.000 zayiat verdiren Of Kuvvetlerinin sadece 1500 şehit verdiğini,
Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'le beraber en ön saflarda mücadele edenlerin Oflular olduğunu,
Of'un Türk Tarihinde yüz yıllar boyunca dinamo görevi gördüğünü ve görmeye devam ettiğini,
Of ve Ofluların 4000 yıllık Anadolu Türklüğünün en dinamik unsurunu oluşturduğunu,
Osmanlı Devleti (Rum İsyanlarına karşı) Anadolu'nun her tarafındaki asil aileleri getirip iskan ederek Of ve köylerine yerleştirdiğini,
Of ve Oflular’ın Esareti ve haksızlığı kabul etmeyen bir şehir ve nesil olduğunu,
biliyormuydunuz?
Merhum Mehmet Akif Ersoy diyor ki;
"Of'lunun ilmi de olsaydı o imana göre, Şimdi baştanbaşa tevhid ile dolmuştu bütün yer küre.."
Evet o zaman ilim ve teknolojik olarak biraz gerideydik. İmanımızla ve inancımızla Ülkeye örnek olduk.
Anadolu'nun her köşesinde Of medreselerinde yetişen hocalar görev alıyordu.
Şimdi konumuza dönersek Devletimizden, Belediyelerimizden, Of derneklerinden Yüz yıl evvel Of çevresinde verilen milli mücadelede şehit olmuş ecdadımızın kabirleri bir bir yok oluyor.
Henüz kaybolmamış olan şehit kabirlerini "aynı şekilde tasarlanmış) kabristan yaparak, Of'u gezen yerli yabacı turistlerin Of efsanesini belgelemiş olacağız.
Söz konusu şehit kabirleri bakımsız Briketle çevrilmiş, şehide yakışmayan bir üslupla vatandaşlar tarafından yapılan müdahaleleri temizleyerek şehitlerimizin şanına yakışacak Anıt eser tasarımla kabirler ihya edilmeli.
Her işi devletten beklemek doğru değil, Bunca derneğimiz var, Her dernek kendi bölgesindeki şehit kabrini ihya etmesini bekliyoruz.
Of kaymakamlığı bu konuda bir yarışma yaparak söz konusu mimari tasarımı tespit etmesini bekliyoruz. Birbirine benzemez kabirler istenilen mesajı veremeyecektir.
FAZLI MERİÇ KATKILARI İLE
Bu yazı toplam 1752 defa okundu.